Karakterler:
İlayda: Anneanne
Andromeda: Anne
Ix: Çocuk 1
Zed: Çocuk 2
Ix: “Anneeee! Biz biraz atmosferde turlayıp geleceğiz.” Andromeda: “Ay! Nereye yine evladım? Hangi katman? Neyle gideceksiniz? Biraz yeryüzünde kalsanız ne olur sanki?! Zaten Samanyolu Bayramı’nda Mars’a gideceksiniz. Ayaklarınız yere bassın azıcık!”
Zed: “Aman anne yaaa! Tam Omega jenerasyonusun valla! Artık kim kutluyor Samanyolu Bayramı’nı acaba?! Kara Deliklere Özgürlük yürüyüşü var Mars’ta. Ona gideceğiz.”
Andromeda: “Kiminle gideceksiniz? İnsan mı? Tanıyor muyum?”
Ix: “Anneannem bile senden daha modern valla! Şaka gibisin! Hâlâ yok insandı yok dünyaydı... Kalmadı öyle şeyler! Hepimiz Samanyolu varlıklarıyız işte.”
Zed: “Evet anne. Zaten doğduğumuzdan beri aynı galaksideyiz. Photoloji çok yavaş bu aralar. Yeni galaksileri keşif gezileri başlayacaktı. Ne oldu acaba? Ben yazılmıştım.”
Andromeda: “Ay, bir o eksikti zaten. Samanyolu dar geldi!”
İlayda: “Hihihiiii! Beter ol Andromeda! Az çektirmedin bana küçükken. Torunlar intikamımı alıyor... Gidin evladım. Azıcık ferahlayın. Hep Dünya hep Dünya, nereye kadar? Atmosferle de sınırlı kalmayın. Çıkın dolaşın uzayda. Oksijen alın. Oh!”
Zed: “Anneanne yaa! Hahahaha! Alemsin!”
Andromeda: “Saçmalama anne, ne oksijeni uzayda? Dört yüz otuz dokuz yaşına geldin, hâlâ şu eskilerin anlattığı köşe yastığı modeli bir büyükanne olamadın gitti.”
İlayda: “Sensin köşe yastığı! Benim idolüm Sürahi Hanım.”
Andromeda: “Mitolojik karakter o. Yok öyle bir şey!”
İlayda: “Belki yaşamıştır. Ne belli? Ben inanıyorum.”
Andromeda: “Hanginiz anneannenizi hologram müzesine götürüp antik filmleri seyrettirdi acaba?! Bravo!”
Ix: “Ohoo-o! Çok oldu gideli anne. Kırk elli yıl önceki “Bir Zamanlar Dünya” Festivali’ndeydi. Nasıl hatırlıyor, anlamadım.”
Andromeda: “E, devamlı plastisite ameliyatlarına girip duruyor. Bütün birikimlerini nöron ağlarına harcadı. Sen hatırlamazsın, o hatırlar!”
İlayda: “Ben burada yokmuşum gibi konuşmayın bakayım! Harcarım harcamam! Nöron da benim, ağ da... Karışmayın hafızama! Sizi çok utandıracak şeyler hatırlıyorum bebekliğinizden. Ben olsam benimle uğraşmazdım! Hadi sıkıldım. Dolaşacağım azıcık. Nerede Kankö?
Andromeda: “Annecim biliyorsun kanatlı köpekler çok uzun yaşamıyor. Çatlasan seksen yıl... Kankö geçen hafta kötüleşmişti hatırlarsan...
İlayda: “A-aa! Yok canım! Ben onu veterinere götürdüm. Şimdi turp gibi.”
Ix: “Turp da nedir?”
Andromeda: “Eskileri yediği bir şey. Yok artık ondan. Sen bilmezsin... E ne oldu yani anne? Anlamadım...”
İlayda: “Eskisinden yeni oldu yani... Kanköööö. Gel kuçu kuçu!”
Kankö: “Hav hav!”
“...”
İlayda: “Boş boş bakmayın! Benim annem elinde tabletle geziyordu. O daha mı iyiydi sanki?
Zed: “Tablet nedir yahu?”
İlayda: “Demode bir alet. Anlatsam gülersin. Neyse! Hadi bana müsaade. Biz Kankö’yle bir gezinti yapalım.”
Andromeda: “Yok canım! Bizim nesil tam arada kaldı... Sen tut, binlerce yıl içinde bize denk gel! Şans işte!.. Troposfer’de kal anne!”
Alt mesaj: Yalnız değilsiniz! ☺
Commentaires